Schneider Electric, 1995’ten bu yana COP Zirvesinde yerini alıyor!
Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, COP buluşmalarını ilk günden bu yana destekliyor ve COP23’te bir kez daha gözlemci kurum olarak yer aldı. Konferans bu sene Fiji başkanlığında Almanya’nın Bonn kentinde gerçekleştirildi. 6-17 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşen COP23, 190’ın üzerinde ülkeden 30.000 katılımcıyı bir araya getirdi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi alanında en üst düzey karar organı olan COP (Taraflar Konferansı), ilk toplantısını Mart 1995’te Berlin’de gerçekleştirmişti. Sonrasında her yıl toplanan COP, özellikle iklim değişikliği ve sürdürülebilir ekonomi üzerine büyük adımlar atılmasını sağladı. Konferanslar aynı zamanda Paris İklim Değişikliği Anlaşması gibi anlaşmaların da denetim ve takibini üstlenmiş durumda. Bunun yanı sıra COP, basından STK’lara (sivil toplum örgütleri) ve hatta şirketlere kadar uzanan bir gözlemci ağına sahip. Bu şekilde iklim değişikliği ile bu kurumların nasıl bir bağları olduğunu paylaşmak ve paylaşımları büyütmek amaçlanıyor.
Schneider Electric sürdürülebilir, esnek, güvenilir, eşitlikçi üretimin destekçisi
Schneider Electric sürdürülebilir ekonomiye dair çalışmalarını son 10 yıldır hızlandırdı. Gezegen ve Toplum barometresinden 16 göstergeyi kendisine hedef olarak belirleyen Schneider Electric, planladığı takvimin üç ay öncesinde 2017 yılı için barometre hedefini aştığını açıkladı. Aynı zamanda bu seneki COP23’e katılarak küresel sorunlara dair aldığı aksiyonların ve sorumluluğun altını çizmiş oldu.
Konuyla ilgili olarak Schneider Electric Sürdürülebilirlik Kıdemli Başkan Yardımcısı Gilles Vermot Desroches; “COP23, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızı ve hedeflerimizi paylaşmak konusunda bize alan açmaya devam ediyor. Bu yıl ayrıca ürettiğimiz teknolojinin, enerji tüketimi ve sera gazı emisyonlarını azaltmada oldukça etkin olduğunu gösterme şansı da elde ettik. Enerjiye erişim, temel bir insan hakkıdır. Bu inanç doğrultusunda, iklim değişikliğiyle mücadelenin toplumsal refah sorunlarını dikkate almadan etkili olamayacağına inanıyoruz. Bu nedenle, dünya genelinde enerjiye sürdürülebilir erişimi teşvik ediyoruz” şeklinde konuştu.
Schneider Electric, COP23’e üç temel hedef doğrultusunda destek veriyor; işletme risklerini azaltmak, aşırı iklim olaylarının yarattığı etkileri ve zayıf noktaları azaltmak ve önlemek, son olarak da iklimsel koşullarda değişime neden olan fırsatlardan yararlanmak.
Schneider Electric küresel refah için çalışıyor
Schneider Electric’in sürdürülebilirlik çalışmaları; iklim dengesi, yeni bir ekonomiye geçiş ve cinsiyet eşitliği de dahil olmak üzere COP23’in hedefleriyle yakından ilgili.
Dünya çapında ulaşım, enerji, su ve kentsel kalkınma alanlarındaki altyapı yatırımlarının önümüzdeki 15 yıl boyunca yılda yaklaşık 6.000 milyar ABD Doları olacağı tahmin ediliyor. Buna karşın düşük karbon altyapılarının yılda 270 milyar ABD Doları gibi görece düşük bir maliyetle geliştirilmesi mümkün. Bu bağlamda Schneider Electric, 2016 yılında Bilim Tabanlı Hedefler (SBT’ler) girişimini imzaladı. Böylece hizmet sunduğu şirketlerin yanı sıra kendi işletmelerinin de yeni enerji dünyasına ait fırsatlardan yararlanmalarına yardımcı olmak hedefleniyor.
Aynı şekilde Schneider Electric kapsam 1 ve 2’de, 2015 yılına kıyasla 2050 yılı itibariyle karnondioksit emisyonunu mutlak olarak %53 oranında azaltacak hedefler belirlemiş durumda. Schneider Electric kendi müşterilerini de bu hedefi benimsemeleri konusunda destekliyor.
Schneider Electric kendisine koyduğu bu hedeflerin meyvelerini şimdiden toplamaya başladı. Son 6 yıl içinde enerji tüketimini %20 oranında azalttı. Bina varlıklarının ise sadece %1-2’si her yıl yenileniyor.
Schneider Electric, enerjiye erişimde eşitliği aktif olarak destekliyor. Energy Access Ventures (Enerjiye Erişim Girişimleri) ile 2020’ye kadar 1 milyon insana enerji sağlamak için 54.4 milyon Euro tutarında bir fon oluşturdu. Energy Access Ventures, yeni teknoloji ve yenilikçi iş modelleri ile Sahra Altı Afrika’daki büyüyen ve girişimci iş yerlerine yatırım yapıyor.
Schneider Electric kendi geliştirdiği EcoStruxure teknolojisi sayesinde kendi işletmelerinde olduğu gibi iş ortaklarının ve müşterilerinin de daha verimli, daha dijital, karbondan daha çok arındırılmış ve daha az merkezi çalışma imkanı sunuyor.
Bunların yanı sıra Schneider Electric, bölgelere ait özel etkenleri hesaba katan sağlam, net ve öngörülebilir karbon fiyatlandırma mekanizmalarının oluşturulmasına da tam destek veriyor. Bu mekanizma sayesinde CO2 emisyonlarının azaltılması öngörülüyor.
Bu bağlamda Schneider Electric, CO2 ayak izini azaltmak adına birçok programın da parçası oldu ve bir karbon fiyatı uygulamasını başlattı. Bu uygulama, yenilenebilir enerji projelerinin tanıtılmasını, ulaşım güzergahları ve konteyner dolum hızı gibi lojistik operasyonların optimize edilmesini ve ürünlerinin CO2 göz önüne alınarak çevre dostu bir tasarıma sahip olmasını içeriyor.
COP23 gibi Schneider Electric de sürdürülebilirlik sorununu oldukça önemsiyor. Schneider Electric için sürdürülebilirlik hakkında farkındalık oluşturmak dünyayı daha yeşil yapmak için önemli. Günümüz teknolojileri artık daha az ile daha çok üretmeyi mümkün kılıyor.
Foundation de France liderliğinde Schneider Electric Vakfı, çalışanlarını, müşterilerini, iş ortaklarını ve hissedarlarını küresel çapta bilinçlendirmek konusunda oldukça kararlı. Vakfın amacı ise yaratıcılığı ve inovasyonu bir araya getirerek yeni çözüm odakları yaratabilmek. Vakıf halka yeni ve özgün eylem araçları sunmanın yaratıcılığı da tetikleyeceğine inanıyor. Bu da değişimi hızlandıracak ve kısa zamanda çözüme ulaşılmasına yardımcı olacak.
Schneider Electric ayrıca, kullanıcıların doğal kaynakları kullanma oranlarını ölçmelerine ve Dünya Limit Aşımı Günü’nü geriye çekmelerine olanak tanıyan Ayak İzi Hesaplayıcısı gibi araçların da geliştirilimesinde ve uygulanmasında rol alıyor.
COP23’ün bir diğer başlığı ise cinsiyet eşitliği. Bu yıl ki COP23’ün önemli gündem maddelerinden biri de kadınların sosyal, ekonomik ve politik arenada güçlendirilmesi idi. Schneider Electric de cinsiyet eşitliğini destekleyen programları istikrarla sürdürüyor. Bunun yanında kendi çalışanlarının da minimum %85’inin eşit ödeme politikasının olduğu ülkelerde çalışmasını sağlamayı amaçlıyor.