İnşaat sektörü 2026’da altın yılını yaşayacak
Yüksek faiz ortamı nedeniyle inşaat sektöründe işlerin daraldığını belirten SPOINT İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Memiç, sektör olarak geçen yıla göre yüzde 70’lık bir daralma yaşadıklarını bildirdi. 2025 yılının ilk çeyreğinden itibaren faizlerin düşme eğilimine dikkat çeken Ünal Memiç, “Faizler gerilemeye başlayınca da yılın üçüncü çeyreğiyle birlikte mevduata yatırım cazibesini yitirmiş olacak. Şu anda faizlerin yüksek olması nedeniyle gayrimenkul yatırımına pek sıcak bakılmıyor. Herhangi bir mücbir sebep olmadığı müddetçe sektörümüzün 2026’da tavan yaparak adeta altın yılını yaşayacağını düşünüyoruz” dedi.
Yüksek faiz ortamının taahhüt projelerini de doğrudan etkilediğine dikkat çeken SPOINT İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Memiç, bu yıl taahhüt projelerinde 2023 yılına oranla yüzde 70 daralma yaşadığına dikkat çekti. Ünal Memiç, bunun en büyük nedeni olarak yüksek faiz ortamını gösterdi. Ünal Memiç, “Yatırımcı bu ortamda parasını güvende tutmak istiyor, riske girmek istemiyor” dedi. 2025 yılının üçüncü çeyreğine kadar daralmanın süreceğini, devamında ise yavaş yavaş daralmada gerilemenin yaşanacağını kaydeden Ünal Memiç, “Faizler düşünce yatırımcı mevduattan uzaklaşıp piyasaya odaklanacak. 2025’in üçüncü çeyreğinden itibaren piyasada hareketlenme bekliyoruz. Bunu zaten birlikte yaşayıp göreceğiz. Mücbir sebep gibi büyük krizlere sebebiyet verecek gelişmeler olmadığı müddetçe, artık eski günlerimize dönmeye başlayacağız. 2026 yılında sektörümüzün tavan yapacağını düşünüyoruz” dedi.
“Kredi derecelendirme kuruluşları birer birer kotumuzu yükseltiyor”
Ekonomi yönetiminin uygulanan yeni politikaların arkasında durduğunu belirten Ünal Memiç, “Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek de zaten gerekli açıklamaları yapıyor. Uluslararası kuruluşlar da ülkemizin puanını artırma yoluna gidiyorlar. Örneğin geçtiğimiz aylarda kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ülkemizin notunu iki basamak artırarak B3’ten B1’e yükselttiğini ve kredi notu görünümünü “pozitif” olarak koruduğunu açıklamıştı, önceki gün de Fitch Türkiye’nin kredi notunu B+ düzeyinden BB- seviyesine yükseltti. Bunları da dikkate aldığımızda ekonomik anlamda bir toparlanma sürecinde olduğunu görebiliyoruz. Bu işaretler ile birlikte faizlerin de kademeli olarak ineceğini düşünüyoruz. Mevcut para politikasının bir müddet daha devam ederek, sürecini tamamlamasını destekliyoruz. Mevcut durum bozulursa asıl hedeflenen sonuca ulaşamayacağımızın bilincindeyiz. Verilen bütün emekler boşa gider. Dolayısıyla biraz daha sabretmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Doğru zamanda doğru yerde olmamızın avantajını yaşadık”
Bugün inşaat sektöründe taahhüt projesi gerçekleştiren 10 firmanın 10’unun da konut projesi geliştirebildiğini söyleyen Ünal Memiç, “Ancak bunları oranlayacak olursak, 4’ü otel 2’si de hastane yapabiliyor. Sektörümüz içerisinde uzmanlık alanlarına göre bu şekilde bir dağılım var. Bizim bu durgunluk ortamında işlerimizi kesintisiz sürdürebilmemizin en önemli nedeni, hastane ve otel projelerinde çok iyi olmamız. Pandemi sürecini de bu nedenle karlı atlattık. Doğru zamanda doğru yerde olmanın avantajını yaşadık. O dönemde çok fazla proje ürettik.” dedi.
“5 yılda Yap-Sat projelerimizle konut üretiminde 5.000 adetleri konuşacağız”
Kuruldukları 2015 yılından bu yana 28’in üzerinde projeye imza attıklarını belirten Ünal Memiç, bir projenin devam ettiğini, diğerlerinin ise teslim edildiğini belirtti. Yüksek faiz ortamında taahhüt projelerini Türkiye’de bir adım geriye alarak, yurt dışında hem taahhüt hem de Yap-Sap projelerine odaklandıklarını açıklayan Ünal Memiç, KKTC’de ve Karadağ’da iki yeni projenin de müjdesini verdi:
“Asıl amacımız yurt dışında gerçekleştireceğimiz projelerle ülkemize döviz girdisi yaratarak, ayrı bir katma değer sağlamak. Bu hedef doğrultusunda da KKTC Viva İskele ile başlayan Yap-Sat projelerimiz Karadağ ile devam edecek. 5 yıl içerisinde artık bu alanda da belirli bir noktaya geleceğiz ve konut üretimimizin 5 bin adeti bulacağımız günleri yaşayacağız. Şu sıralar Türkiye’deki taahhüt işlerimizden çok yurt dışında hem taahhüt hem de Yap-Sat projelerine ağırlık vermiş durumdayız.”